“Öyle
Bir Hikaye” adlı öyküde Nikolay Stepanoviç adlı bir profesörün bebekken bir
arkadaşının kendisine velayetini bıraktığı Katya adlı evlatlığının tiyatroya
olan aşkı ve oyuncu olma tutkusunun, oyunculuğa yeteneği olmaması nedeniyle
kendisini soktuğu bunalım ile profesörün eşi ve kızıyla yaşadığı evdeki monoton
hayatı, tükenmiş aşkı, öğretme tutkusu sayesinde güç bela sürdürmekte olduğu
mesleğinden duyduğu sıkıntıların paralelliği belki de Nikolay’ın Katya’ya olan
sevgi ve ilgisinin altında yatan, onları birbirlerine bağlayan bir ortak nokta.
“Buhran”
adlı kısa öyküde sokak kadınlarına, fahişelere duyduğu dayanılmaz acıma ve
tiksinti hislerini yenmeye ve onları anlamaya çalışan hukukçu Vasilyev’in bu
uğurda girdiği bunalıma tanık oluyoruz.
“Köylü
Karıları” adlı diğer kısa öyküde ise bir köy hanına uğrayan yolcu Matyev
Savviç’in gece han sahibine anlattığı hikayesinde eşi savaşa giden komşusu
Maşenka’ya aşık olup nasıl bir felakete sürüklendiğini ve sonunda kendi
himayesine verilen Maşenka’nın küçük kızı Kuzka’yla yaptığı yolculuğa tanık
oluruz.
19. yüzyıl Rusya'sından
yaşamları, zorlama edebî araçlara başvurulmadan, karmaşık olay örgüleri ve
kestirme çözümler yerine basitmiş gibi görülen yalın bir teknikle betimleyen
Anton Çehov’un tadına doyulmaz tarzı ile insan psikolojisinde hoş, buruk, acı,
ama gerçek bir gezintiye çıkmak isteyenlere…Hayata iyi bakın
Blueman
26.03.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder