Ve bir gün, bir an geldi ki içinden aniden duruvermek geldi. Herşeyi göze alıp duruvermek. Ardından koşturanların altında kalmadan durabileceği bir an kolladı ve kaslarını yakan gücü hafifçe azaltarak tüm adalelerinin yavaş yavaş gevşediğini hissetti. Adımlarının hızını düşürdü, düşürdü ve durdu. Arkadan gelenlerin bir kısmı hafifçe çarptılar, son anda sıyırarak geçtiler. Ortalık yerde durduğu için kızgınlıkla bağıranlar oldu. Koşturan kalabalığın çılgın gümbürtüsü uzun bir süre daha devam etti, yanından geçenlerin sayısı giderek azaldı, etrafı saran toz bulutu yavaşça dağılmaya başladı. Hızla inip kalkan göğüs kafesi ve soluk alıp verişi normale dönerken, çılgın koşuşturmanın toprağı titreten gürültüsü de azaldı, azaldı ve artık duyulmaz oldu. Bu öylesine derin bir sessizlikti ki onun için, bir anda kulakları duyamıyor sandı. Sanki derin bir boşluğa düşmüştü. Görüş alanını birkaç metreye düşüren toz bulutu da dağılmış, etrafındaki manzara tüm güzelliği ve pırıl pırıl renkleriyle başını döndürmeye başlamıştı. Bir an bir sinek vızıltısı duyuldu ve hızla uzaklaştı. Sonra güneşin sıcacık etkisini hissetti kollarında, omuzlarında. Bir kertenkele bir çalının altından sürünerek uzaklaştı. Çok yükseklerde dolanıp duran bir avcı kuşun çığlığı yankılandı. Hafifçe esen serin rüzgar terini soğutuyor, etraftaki ağaçların yapraklarını hışırdatıyordu. Derin bir nefes alıp rahatladı. Uzaklardaki bir ağaçlıktan kuş cıvıltıları duyuluyordu hayal meyal. Ellerini beline koyup vücudunu şöyle bir geriye doğru esnetti.
Ve masmavi gökyüzünde süzülerek yol alan beyaz bulutların altında, bir patikaya doğru yönelerek sakince yürümeye başladı.
Hayata iyi bakın
Blueman
17.10.2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder