Dolunay, deniz ve kar demişken, şu aşağıdaki alıntıyı da paylaşmak istedim:
“O gün ayın ondördüydü ve köy simli bir örtüyle örtülmüş gibi pırıl pırıl parlıyordu.
Halikasnas Balıkçısı bu parıltıya ’deniz sütü’ diyordu. Ona göre milyonlarca mikroskobik deniz canlısı bu parlaklığa sebep oluyordu. Balıkçı bu parıltıyı şöyle anlatmıştı: ‘Deniz sütü elektrikli bir aklıkla yanarak Akdeniz’i tam aylı gecelerdeki karlar gibi ılık bir kar denizine çevirir. Doğu-güney Akdeniz’in bu aydınlanışı hayatın sabahıdır. İşte bu nedenle Akdeniz’e Bahr-i Şefid, denizin akı, Akdeniz denir.’”
Halikasnas Balıkçısı bu parıltıya ’deniz sütü’ diyordu. Ona göre milyonlarca mikroskobik deniz canlısı bu parlaklığa sebep oluyordu. Balıkçı bu parıltıyı şöyle anlatmıştı: ‘Deniz sütü elektrikli bir aklıkla yanarak Akdeniz’i tam aylı gecelerdeki karlar gibi ılık bir kar denizine çevirir. Doğu-güney Akdeniz’in bu aydınlanışı hayatın sabahıdır. İşte bu nedenle Akdeniz’e Bahr-i Şefid, denizin akı, Akdeniz denir.’”
Mehmet Yaşın’in Hürriyet Pazar ekindeki bir yazısından
Hayata iyi bakın
Blueman
12.02.2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder