Gerçekten de bir vapuru, bir otobüsü kaçırdığımız, evden, o anda gelen bir telefon yüzünden birkaç dakika geç çıktığımız, arabamızın önüne park etmiş bir diğer araba yüzünden, gitmek istediğimiz yere daha önceden planladığımız gibi değil de, belki bir taksiyle veya minibüsle gittiğimiz veya geç kaldığımız, piyango biletimizin 6. rakamı “8” ve diğer tüm rakamlar en büyük ikramiyeyi kazanan numara ile aynı iken, çekiliş sırasında dönen toplardan “8” numaralı olanının son anda “5” numaralı olanı itip 6. rakam olarak onun yerine kutuya düştüğü anlarda hayatımız da o zamana kadar izlediği yoldan sapmaktadır. Ve biz o kritik anda o sapma gerçekleşmeseydi nasıl bir hayatımızın olabileceğini asla bilemiyoruz. Servisi kaçırıp işe otobüsle gitmek zorunda kalan birinin, otobüs durağında yanında bekleyen kişiyle tanışması ve onun tüm hayatı boyunca beklediği aşkı olduğunu anlaması, arabasının önüne bir başkası park ettiği için gideceği yere daha geç ulaşan birinin, daha önce gitmesi halinde karşılaşacağı bir kazadan kurtulması veya zorunlu olarak bindiği taksideki şöförle konuşurken şöförün ettiği bir lafın, onu belki de tüm hayatını değiştirecek düşüncelere sevk etmesi, kaçırdığı bir filmi aylar sonra tekrar gösterime girdiğinde seyretmeye giden birinin, sinemada, çok uzun zamandır haberleşemediği, belki de anılarında giderek silikleşen çok eski bir arkadaşı ile karşılaşması ve o andan itibaren çok iyi iki dost haline gelmeleri vs. mümkün müdür? Bunlar tesadüf müdür? Başımıza gelen kötü bir olay gerçekten kötü müdür? İyi ise gerçekten iyi midir? Hayatın, bizim ona verdiğimizden başka bir anlamı var mıdır? Şehirlerarası otobüste yanıma oturan ve benimle konuşup keyfimi kaçırmaması için içimden dua ettiğim kişiyle konuşmuş olsaydım hayatım nasıl değişirdi? Hayatlarımızın bizim kontrol edemediğimiz kısımlarını kim kontrol ediyor ve bunu bizim iyiliğimiz için mi yapıyor, kaderimizin ne kadarını değiştirebiliriz vs. vs. vs.
Hayata iyi bakın
Blueman
09.12.1998
Hayata iyi bakın
Blueman
09.12.1998
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder