23.10.07

* Romanya gezisinden notlar

12.-16.11.2004 Romanya gezisinden notlar (ayrıca göndereceğim yahoo foto albümü için açıklamalar):

- Bükreş’te Plaza Romania Alışveriş Merkezi Projesini henüz bitiren bir firmada çalışan arkadaşım Levent Helvacı ve eşi Elinur’un yanına gittik. Çok sağolsunlar bizi o kadar iyi karşıladılar ve o kadar güzel rehberlik ettiler ki... İlk dört fotoğraf Bükreş’e canlılık katan yeni alışveriş merkezinin görüntüleri..."Arkadaşım yaptı burayı" deyip duruyorum...

- Slanic adlı kasabadaki Mina Salina (Tuz Madeni) bizi oldukça etkiledi. Arada sırada yan duvarlara sürtünerek yerin yaklaşık 150 m. altına inen daracık asansörden çıktığımızda, kendimizi yaklaşık tavan yüksekliği 60-70 m., genişliği 30 m.yi bulan ve her biri yaklaşık 150 m. uzunlukta köşelerden oluşan bir kare şeklinde oyulmuş madende bulduk. Güçlü lambalarla yapılan aydınlatmaya rağmen loş, soğuk, duvarları mermer mekanda kendimi bir bilimkurgu filmi setinde sandım. Birazdan keşfedeceğimiz üzere içinde bir kafe, çocuklar için oyun parkı ve futbol sahası da olan mekanda çocukların neşeli çığlıkları uzaktan yankılanarak geldiği için ortamın esrarı ve etkisi o ilk dakikalarda daha da artmıştı. O devasa mekanı yerin o kadar altında yaratan insan zekası ve çalışması beni bir kez daha büyülemişti.

- Romanya’nın ilk kralı, ülkede uygun aday bulunamadığından Almanya’dan seçilen I. Carol ve sanatçı kişilikli eşi kraliçenin yaşadığı Peleş Satosunu 1 aylığına temizlik için kapalı olduğundan gezemedik, ama yanındaki daha küçük şatoyu gezme ve ihtişamdan etkilenme fırsatı bulduk. Şato önünde para karşılığı fotoğraf çektirmek üzere bekleyen aslan yavrusu Tomitza ise benim için muhteşem bir sürpriz oldu.

- Predeal’deki Rozmarin Otel geçen şubatta açılmış tertemiz, rahat ve çok makul fiyatlı bir oteldi.

- Braşov ve yakınındaki Poiana Braşov (poiana: yayla) kar altında çerçekten çok güzel olduğunu tahmin ettiğim yerler... Poiana Braşov’daki kayak pistleri 2 zor, 4 orta ve 4 kolay parkurdan oluşuyor. Bindiğimiz teleferik bizi 693 m. daha yüksekteki tepeye çıkardı, ancak çok sisli olduğundan fazla dolaşamadan indik.

- Dracula romanında esinlenilen Vlad Tepeş’in (Kazıklı Voyvoda) kaldığı iddia edilen ve turistlere gösterilen Bran’daki kalenin aslında Vlad’a ait olmadığı ve asıl şatonun şu anda yıkıntılardan ibaret olduğunu öğrendiğimde hayalkırıklığına uğradım ve Bran’daki şatoya gitmeye gerek görmedik.

- Muhteşem Murfatlar şarapları bizdekilere göre hem daha lezzetli hem de daha ekonomik...

- Sıcak çikolatalar resmen sıcak puding kıvamında...

Ekstra notlar: Yerel içki palinka gerçekten kötü kokuyor ve çok sert... Poiana Braşov'da yemek yediğimiz av etleri restoranında ikram edilen içilebilecek gibiydi de deneyebildim. Carrefour'lar resmen para basıyor, her kasa önünde en az on-onbeş kişilik sıra vardı. Kapitalizmin etkisi McDonalds'lar, sigara reklamları ve artan fiyatlarla kendini hissettiriyor. Burası da inşallah çok bozulmaz ve kişiliğini kaybetmez.
Bu kısa ama zevkli tur için Levo’ya ve Elinur’a tekrar çok çok teşekkürler...

Hayata iyi bakın

Blueman

19.11.2004

Hiç yorum yok: