22.10.07

* Simurg

"Tarkovski, insanoğlunun evreni anlamaya çalışmaktan önce, kendisine dönmesi, kendi iç benliğinin sırlarını çözmesi gerektiğini savunur filmlerinde. Ona göre insanın yapabileceği tek yolculuk, kendisine doğru olandır. Bu nedenle filmlerinin öyküleri Simurg Efsanesi ile çoğu kez paralellikler taşır. İşte bilmeyenler için Simurg’un anlamı...


Bir masal kuşudur Simurg. Güzel sesi, görkemli görünüşü, safran rengi tüyleri ile Kaf Dağı’nın ardında yaşayan, kuşların sultanıdır. Efsaneye göre, kuşlar sultanlarına ulaşmak için toplanıp yola çıkarlar. Kaf Dağı umduklarından çok daha uzaktadır. Önce Aşk Denizi’ni, ardından Ayrılık Vadisi’ni geçerler, Hırs Ovası’nı aşıp, Kıskançlık Gölü’nun üzerinden uçarlar. Kuşların bir kısmı Aşk Denizi’ne dalar, bazıları Ayrılık Vadisı’ni geçerken güçsüz düşer, kimileri Hırs Ovası’nda yere çakılır, birkaçı ise Kıskançlık Gölü’nde sulara gömülür... Yolculuk bittiğinde Kaf Dağı’na sadece otuz kuş ulaşmayı başarmıştır. Ancak Simurg’dan eser yoktur. Sonunda sözcüklerde gizli olan sırrı çözerler. Farsça’da “si”, otuz demektir, “murg” ise kuş... Yani otuz kuş... Anlaşılır ki, Simurg kendileridir. Yani bu zorlu yolculuğu aşabilen otuz kuş... Ve tek gerçek yolculuk, kişinin kendi benliğine doğru yaptığı yolculuktur..."

Sinema Dergisi Mart 2004 sayısından alıntı

Sabahları gözlerimizi açtığımız her yeni gün boyunca ve nefes aldığımız her an bu yolculuğun farkında olduğumuz ve keyfini çıkartabildiğimiz bir hayat dilerim.

Hayata iyi bakın

Blueman

21.04.2004

Hiç yorum yok: