18.1.14

Son Kuşlar



Kitaplarının telif haklarını Darüşşafaka Cemiyeti'ne bağışladığını ve 1950'lerde Burgazada'nın arkasındaki bir mağarada fokların yaşadığını Sait Faik Abasıyanık'ın bu kitabından öğrenmek ve bu deniz, balık, balıkçı, doğa ve insan aşığı büyük değerlerimizden biri olan yetenekli yazarımızı biraz daha yakından tanımak keyifliydi.

“İnsansız hiçbir şeyin güzelliği yok. Her şey onun sayesinde, onunla güzel. Bu dakikada, bugünün güzelliği, gökte ay, uzakta güneşin bir billur bahçe gibi pırıltısı; hiçbir şey değil… Bütün bunlar kötü resimler gibi…
Hayır sevgilimden bahsetmiyorum. Onunla beraber, burası Allah’ın yaratmayacağı bir cennettir. Ama onsuz da, başka insanlarla da burası yine güzeldir. Pazar günleri buralar dolardı. Rum kızlarının fistanlarını rüzgar alır giderdi. Denizin yüzünde kulaç atan ince yüzlü çocuklar bulunurdu. Güneş derimi yakıyor. Hava göğsümü okşuyor. Su bacaklarımı yalıyor. Hayırsız adalar, Bozburun, dağdaki duman, yelkenli, ay, kayalar, yeşil, çocuk çamlar etrafımı sarmış. Bu manasızlığın ortasında önce herkesi, sonra da sevgilim, bilhassa seni düşünüyorum. Onlarsız, sensiz hiçbir şeyin manası yok. Aşığım da onun için.
Demin geçtiğinden bahsettiğim sandal, tekrar ters yüzüne geçti. Bu sefer daha yakından. İçindekileri de tanıdım. Köpeğimle aşinalık ettiler. Bir daha geçerlerse “Buyurun yahu, birer cıgara içelim.” diyeceğim. Birbirimizi ancak tanıyoruz ama ne zararı var! Yarım saattir yalnız sineğin vızıltısını duyuyorum. İşte yunuslar geçiyor. Oh! Hiç olmazsa yunuslar geçiyor.”

"Kendi Kendime" adlı hikayesinden



Hayata iyi bakın

Blueman

11.12.2013

Hiç yorum yok: