2.11.07

* Mayıs dolunayı

"Su neredeyse lacivertle gri arasında bir renkte aksi aksi salınırken yola çıkıldı. Önce güneş çarptı göze... Kıpkırmızı... Bütün günü aydınlatmanın yorgunluğunun üstüne, "hoşçakal" demeye hazırlandığı o saatlerde bile nasıl da görkemliydi.... Sarıyer sırtlarından yok olup giderken, en eski tutkusu, sevgilisi göstermeye başladı yüzünü... Ay doğuyordu... Tıpkı ilk kez topuklu ayakkabı giymiş bir genç kız gibi ürkek, şaşkın biraz da utangaç bir edayla boy gösterdi Beykoz'un ardından... Çok kısa bir süre göz göze geldiler güneşle... Bu iki kavuşamayan sevgilinin teması, yine birkaç dakikayı geçememişti.... Güneş gitti, bir veda öpücüğü bile konduramadan... Peşi sıra, en büyük rakibi gece geldi... Artık ay o genç kız çekingenliğini üzerinden atmış, boy gösteriyordu İstanbul semalarında salına salına.. Pırıl pırıldı, ulaşılmazdı.. Denizle dalga geçiyor, onu bir parlatıyor bir karanlıkta bırakıyordu.
Alçak sesle hoş melodiler, lezzetli şaraplar eşlik etti geceye... Teknenin sesi duyulmuyordu bile... Ay yükseldikçe sular karardı, sular karardıkça ay oyunlarına yenisini kattı... Sabaha karşı herkes yenik düştü uykuya.. Güneş doğdu, bir umut sevgilisine bakındı... Yazık... Vuslat denilen o bir iki dakikalık temas, başka mehtaba kalmıştı."

Kediii the dancer - 15.04.2005 / Ekşi Sözlük

Hayata iyi bakın

Blueman

23.05.2005

Hiç yorum yok: