25.12.06

* 3. Binyılın İlk Dolunayı

Cheyenne delikanlısı Wahala Tungbe (Ay Kurdu), çadırın içinde yanan ateşin kırmızısının dans ettiği, sevgilisinin narin yüzüne usulca dokunduğunu hatırladı... Uzun parmakları Poca'nın simsiyah gözlerinden süzülen yaşlar ile ıslanmıştı. Başının iki yanından sarkan örülü saçlarını okşamıştı bir süre... Gecenin soğuğunda, Nisan dolunayının aydınlattığı patikadan karşıdaki ormanın karanlığına dalıp gözden kaybolacaktı az sonra kabilenin genç savaşcıları ile birlikte... Gerçek bir savaşçı ve avcı, evrenin Yüce Gücünün bir parçası ve tabiatın kusursuz dengesinin bir halkası olabilmek için zorlu bir eğitimden geçmesi gerekiyordu. Kendisi gibi bu eğitimi köyden çok uzaklarda alacak delikanlılar ile birlikte yola çıkmasına çok az bir zaman kalmıştı. Kabile büyücüsü, Wahala'nın gözlerinde üstün güçlere sahip güçlü bir ruhun izlerini fark etmişti ve bu zorlu eğitimi başarı ile geçebilirse bu yeteneklerin farkına kendisinin de varabileceğini biliyordu.

Wahala, o derin gözlerine dikkatlice baktığında, gelecekte birlikte bir yuva kuracağını ve çocuklar yetiştireceğini görebildiği Poca'ya bu eğitimi başarı ile atlatacağını ve tam 19 dolunay sonra tekrar ve çok daha güçlü bir şekilde yanında olacağını söylemişti fısıldayarak... Poca hiç bir şey söylememiş, ama o anda Wahala'nın kalbine sıcak bir şeyler akmaya başlamıştı adeta. Bu müthiş enerji, o zor yolculuğunun her anında yanında olacak, ona en acımasız sınavlarda, en güç doğa koşullarında kuvvet ve devam etme sabrı verecek olan gerçek sevgi ve inanç enerjisi idi.

Şimdi Wahala her dolunay vakti yaptığı gibi, başını kaldırıp gözlerini diktiği dolunayın gümüş ışıkları içinde ruhunun yükselip çok uzaklara yaptığı yolculuklardan birinde idi yine. Bu da eğitim sırasında verilmeye çalışılan bir yetenekti. Çadırın aralık kalan kapısından içeri sızan gümüş ışıklarla birlikte, uyumakta olan Poca'nın yanına süzüldü. Ve başının iki yanından sarkan örülü saçlarını okşayarak 10 dolunay sonra yanında olacağını fısıldadı kulağına... Ve bir de eğitimi sırasında farkına vardığı başka bir şeyi de; "Gerçek sevgi için zaman ve mekan kavramları yoktur. Uzak gibi görünen mesafeler, sonsuzluk içinde bir noktadan ibarettir. Geçmeyecekmiş gibi görünen zaman, sonsuzluk içinde sadece bir andır belki de. Ve gerçek sevgi ile aşk sonsuzluktur"

Sonsuzluk hissinin kalbinizi doldurduğu günler dilerim.

Hayata iyi bakın

Blueman

10.01.2001

Hiç yorum yok: