1.12.06

* Filmlerdeki Hayat – 11

Bazen umutsuzluğa kapıldığımız ve yaşama sevincimizi kaybettiğimiz zamanlar olur. Hatta bu umutsuzluk ve yaşam coşkusu kaybı, kimi insanları anlamsız (!) hayatlarına son verme noktasına kadar götürebilmektedir. Böyle zamanlarda keşke sihirli bir el gözlerimizi açabilse ve bize, dünyaya hiç gelmemiş olmamız halinde neler olurdu ve kimlerin hayatı nasıl etkilenirdi gösterebilseydi. İyi bir hayat sürmüş bir insanın çevresine ne büyük faydaları olduğunu tahmin bile etmemiz güçtür. Bu düşünceden yola çıkarak insanı çok mutlu eden bir film yapmış olan Frank Capra’nın “It’s A Wonderful Life” adlı bu filmini keşke bizim TV’lerde de tekrar gösterselerdi bu yılbaşı ve her yılbaşı... Herkese, yayınlandığı zaman bu filmi kaçırmamalarını tavsiye ederim. Şimdi de yine bu film hakkında Ali Kırca’nın kaleme aldığı bir yazıya göz atalım...
“Dünyanın En İyi Filmi

Dünyanın en iyi filmi, hayatın güzel ve yaşanası olduğunu anlatan bir filmdir. Bir özdeyiş gibi algılanabilecek bu sözler aslında bir gerçeği yansıtır. Evet dünyanın en iyi filmi hayatın güzel ve yaşanası olduğunu anlatan “It’s A Wonderful Life” adlı filmdir.
Sinema tarihinde pek çok ölümsüz yapıta imzasını atan ve dünyanın gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinden olan Frank Capra şöyle der: “Bu filmle sinema yaşamımın en iyi filmini yaptığımı düşünüyorum. Daha da ötesi, dünyanın en iyi filmini yaptığıma eminim.” Capra’nın sözlerini “100 Yılın 100 Filmi” adlı önemli sinema kitabında aktaran usta eleştirmen Atilla Dorsay kendi yargısını da eklemeden edemez: “Olasıdır ki dünyanın en iyi filmini yaptığını söylerken yönetmen haklıdır.”

“It’s A Wonderful Life – Harika Bir Hayat Bu” dünyanın en masraflı filmi değildir. Hiçbir zaman dünyanın en çok kazanan filmi de olmamıştır. Ama dünyanın en çok seyredilen filmi olduğu kesindir. Çünkü Amerika’dan Avrupa’ya hemen tüm televizyonlar bu filmi her Noel’de bir bayram armağanı gibi sunmuşlardır seyircilerine. 1946’da çevrilen film tam yarım yüzyıldır her Noel’de gösterilmiştir. Ekranlarda. Son elli yılda bu filmi seyretmemiş tek bir kuşak, hatta tek bir insan yok gibidir batı dünyasında. Bu filmi izleyen yüz milyonlarca insan Noel’i izleyen her yeni yıla, iç huzuruyla, yürek dinginliğiyle ve kendileriyle barışık olarak girmişlerdir. Film terapi gibi gelmiştir insanlara. Konusu Noel’de geçtiği için Noel’de gösterilen ve ‘yeryüzüne inen melek’ gibi motifler taşıyan “It’s A Wonderful Life” asla bir Hıristiyanlık filmi değildir. İnsana dair evrensel bir öyküdür. Capra da dünyanın en iyi filmini bir Noel hikayesi anlatmak için değil, insana dair evrensel bir masalı resimlemek için çekmiştir. Yılbaşına doğru karlar altında bir Amerikan kasabasında geçen bu mucizeler konçertosunu, yılbaşına doğru karlar altında bunalan bir ülkenin insanlarına anlatmak istedik. Belki terapi gibi gelebilir.

Filmin kahramanı George Bailey “hayatı tümüyle başarısız olmuş, istediği hiçbir şeyi elde edememiş ve yaşamını değerlendirememiş” sırada bir Amerikalıdır. Yeryüzündeki milyonlarca insan gibi. Son giriştiği işteki talihsizliği onu batmanın eşliğine getirince intihara karar verir. İşte o noktada “yukarıdaki” bir melek gönderir Bailey’i kurtarmaya... “Ona kendisinin doğmamış ve yaşamamış olacağı bir dünyayı gösterir. Bu dünya hiç de şimdikinden iyi değildir. Çünkü yaşam objektiftir, kollektiftir, çevresine yardım ederek yaşayan ve birşeyler üreten bir insan, ömür boyu farkına varmadan öyle iyilikler yapar ve öyle ilişkiler kurar ki, o olmasa tüm o insanlar için hayat çok daha kötü dönemeçlere girebilir. George Bailey birden bunu kavrar; evet hayat güzeldir, giderek şahanedir. Yeter ki insan bunu değerlendirmesini bilsin... (A.D.)”
Filmin sırrı alışılmamışı yapmasındadır: “Çünkü bir melek bir insana, onun geçmişini veya geleceğini değil, hiç yaşamadığı, hiç görmediği, göremeyeceği ve görmemesi gereken bir dünyayı gösterecektir. İçinde kendisinin asla var olmadığı bir dünyayı...”

Siz siz olun, ister koca bir ülke, ister “küre-i arz”da bir garip ademoğlu, içinde var olduğunuz dünyaya küsüp “terk-i diyar” eylemeden, içinde kendinizin asla var olmadığı bir dünyayı da düşünün. O dünyayı ve o hayatı keşfettiğiniz an yaşadığınız hayata sarılacaksınız sımsıkı... Çünkü “It’s A Wonderful Life” veya “harika bir hayat”tır bu... O keşif macerası da sizin için “dünyanın en iyi filmi” olacaktır. Çekin kendi hayatınızın en iyi filmini... Ödülü hayatınızdır.”
.................................................

Hayata iyi bakın

Blueman

22.12.1998

Hiç yorum yok: