29.8.07

* Temmuz dolunayı ve sükunet

Yaşam bazen tüm ağırlığıyla üzerine abanır sanki...
Her yandan dünyevi sıkıntı ve saçma sapan ayrıntılarla çevrelendiğini hissedersin.
Ve tüm o endişe, korku ve tehlikelerin doldurduğu karanlık içinde bir ışık da vardır aynı zamanda... Dolunayın ve yıldızların yol gösterici ışıltısı olabilir bazen bu ışık...
Ama onlara sevgi ile bakmayan gözler bunu farkedemez. Aslında aşkın, sevginin ve umudun ışığıdır o... Dolunayın parıltısı sevgilinin gözlerinde yansıyorsa, saçlarında çok hafif pırıltılar yaratıyorsa ve oradan evrensel gücün her zaman var olduğu ruhumuza akıyor, hayalgücümüzü, yaşam enerjimizi harekete geçiriyorsa işte o umut yolu artık çok yakındadır. Ve artık başaramayacağımız hiçbir şey yoktur... Tüm o sıkıntı ve anlamsız ayrıntılar geride kalır, gerçekte oldukları gibi giderek küçülür ve gözden yiterler. Artık gözlerimiz ve gönüllerimiz o kadar yoğun bir ışıkla dolar ki o uzak gibi görünen yerdeki güzellikleri görürüz sadece... Kuruyup küçülmüş ve ayaklarımızın altına dökülmüş tüm o endişe ve sıkıntılar görünmez olur.

Sevgi ve aşkın muhteşem ışığı içinizi aydınlatsın...

Hayata iyi bakın

Blueman

Waiting for the Night

I'm waiting for the night to fall Gecenin gelmesini bekliyorum
I know that it will save us all Hepimizi kurtaracak biliyorum
When everything's dark Herşey karanlık olduğunda
Keeps us from the stark reality Bizi çıplak gerçeklikten korur

I'm waiting for the night to fall Gecenin gelmesini bekliyorum
When everything is bearable Herşeyin tahammül edilebilir olduğu zamanı
And there in the still Ve orada, o sakin yerde
All that you feel is tranquillity Bütün hissedebildiğin sükunet

There is a star in the sky Gökyüzünde bir yıldız var
Guiding my way with its light Yolumu ışığıyla aydınlatan
And in the glow of the moon Ve ayın parıltısında
Know my deliverance will come soon Kurtuluşumun yakında geleceğini biliyorum

There is a sound in the calm Sessizliğin içinden bir ses geliyor
Someone is coming to harm Birileri zarar vermeye geliyor
I press my hands to my ears Ellerimi kulaklarıma bastırıyorum
It's easier here just to forget fear Burada korkuyu unutmak kolaydır

And when I squinted Ve gözlerimi kısarak baktığımda
The world seemed rose-tinted Dünya açık pembe renginde göründü
And angels appeared to descend Ve sanki melekler yeryüzüne iniyordu
To my surprise Beni şaşırtan şey
With half-closed eyes Yarı kapalı gözlerle
Things looked even better Herşey gözlerimin açık olduğundan
Than when they were open Çok daha iyi gözüktü

Been waiting for the night to fall Gecenin gelmesini bekliyordum
I knew that it would save us all Hepimizi kurtaracağını biliyordum
Now everything's dark Şimdi herşey karanlık
Keeps us from the stark reality Bizi çıplak gerçeklikten koruyor

Been waiting for the night to fall Gecenin gelmesini bekliyordum
Now everything is bearable Şimdi herşey tahammül edilebilir
And here in the still Ve burada, bu sakinliğin içinde
All that you feel is tranquility Tüm hissedebildiğin sükunet

Depeche Mode'un 1990 albümü "Violator"dan

24.07.2002

Hiç yorum yok: