16.8.07

* Hayatı Oluşturan Çemberler

Kızılderilileri nedense hep çok sevmiş, kendime yakın bulmuş, hep onlar gibi doğayla “bir” ve “bütün” olduğumu, uçsuz bucaksız düzlüklerde at sırtında, müzik, dans ve evrensel barış içinde yaşadığımı hayal etmişimdir.

1863 – 1950 yılları arasında yaşamış olan Sioux Büyücüsü (Holy Man) Oglala Black Elk şöyle bir yorumda bulunmuş:

“Bir kızılderilinin yaptığı herşeyin bir daire içinde olduğunu farkettiniz ve bunun sebebi Dünyanın Gücü’nün (Power Of The World) daima daireler şeklinde işlemesidir ve herşey bir çember şeklini almaya çalışır.
Gökyüzü bir çember şeklindedir ve duyduğuma göre dünya da bir top gibi yuvarlakmış ve yıldızlar da öyleymiş. Rüzgar gücünün en yüksek noktasında dönmeye başlar. Kuşlar yuvalarını daire şeklinde yaparlar, onlar için din bizimki ile aynıdır... Hatta mevsimler bile değişirlerken büyük bir çember oluştururlar ve daima oldukları yere geri gelirler. Bir insanın hayatı da çocukluktan çocukluğa bir çember şeklindedir ve gücün hareket ettiği herşeyde durum böyledir...”

Tam da “Kızılderili Bilgeliği” adlı bir kitap okumakta olduğum bir sırada Sadun arkadaşımın geçenlerde gönderdiği bir mesajda kendilerinden toprak talebinde bulunan ABD Başkanı’na müthiş bir mektupla cevap veren şef Seattle’ın da dediği gibi “Ölüm diye birşey yokyur ki, dünya değiştiririz sadece...” Yani yaşam da bir dairesel hareketten oluşur. Evrendeki tüm canlı ve cansız varlıkların bir ruhu vardır ve ruh ölümsüzdür. Tekrar tekrar, ama değişik şekillerde hayat bulabilir.

Yukarıda Black Elk galiba biraz da bizi çevreleyen dünyaya yaydığımız enerjinin eninde sonunda bize geri döneceğini belirtmek istemiş. Yani yaydığınız sevgi ve pozitif enerji kadar, nefret, kıskançlık ve yalan gibi kötü enerjiler de size mutlaka geri dönecektir.

Daima bir sevgi ve pozitif enerji çemberinin başlangıç noktası olduğunuz bir hayat ve haftasonu dilerim.

Hayata iyi bakın

Blueman

17.08.2000

Hiç yorum yok: